20 yaş diş çekimi 20 yaş dişleri (akıl dişleri) en fazla soruna neden olan dişlerdir. Çenede yeterli alan olmadığı durumlarda 20 yaş dişleri gömülü veya yarı gömülü kalır ve aniden yüzde şişmeye, çenelerin kilitlenmesine veya şiddetli bir ağrıya sebep olurlar. Bu nedenle 20 yaş dişlerinin mutlaka kontrol edilmesi ve gerekli ise çekilmesi önemlidir.
Genç yaşlarda yapılan operasyonlar teknik olarak daha kolaydır ve iyileşme daha çabuk olur.
20 yaş dişlerinin çekilme nedenleri:
- Çürük 20 yaş dişinin pozisyonundan dolayı o dişte veya komşu dişte çürük görülebilir.
- Diş etinde enfeksiyon 20 yaş dişinin tam çıkmadığı durumlarda yemek artıkları ve bakteriler 20 yaş dişinin çevresindeki diş etinin altına girerek enfeksiyona neden olur. Bunun sonucunda ağız kokusu, ağrı, yüzde şişme ve ağız açıklığında azalma görülebilir.
- Basınç ağrısı Sürmeye çalışan 20 yaş dişinin komşu dişlere basınç yapmasından dolayı ağrı olabilir. Bazı vakalarda çekimi gerekir.
- Ortodonti Pek çok genç hasta dişlerindeki çapraşıklıkları düzelttirtmek için ortodontik tedavi görmektedir. 20 yaş dişleri sürerken yer darlığı nedeniyle özellikle ön bölgede diş çapraşıklıklarının artmasına neden olur. Bunu önlemek için çekim gerekir.
- Protez Total protez kullanan hastalarda gömülü 20 yaş dişleri sürmeye başlarsa protezde uyumsuzluk, vuruk ve kullanamama problemlerine sebep olabilirler. Bu yüzden total protez yapılacak hastalarda da panoromik röntgen incelemesi büyük önem taşır.
- Kist oluşumu Gömülü veya yarı gömülü 20 yaş dişinin çevresindeki yumuşak dokuda kist oluşabilir. Bu kist ve dişin alınması, ileride oluşabilecek kemik ve komşu diş harabiyetini önleme açısından büyük önem taşır. Nadiren de olsa kistin içinde tümör gelişebilir veya kistin aşırı büyümesine bağlı olarak çenede spontan kırıklar meydana gelebilir.
Operasyon sonrasında dikkat edilmesi gerekenler:
- Çekim ve operasyon yapıldıktan sonra, 30 dak. çekim yerine veya operasyon bölgesine konulmuş olan tamponu çıkarmayınız.
- Çekim veya cerrahi girişim sonrası anestezinin etkisi geçmeden herhangi bir gıda maddesi yemeyiniz.
- 24 saat diğer tarafla çiğneme yapınız, çekim yerini kurcalamayınız. Aksi takdirde ağrı, enfeksiyon veya kanama gelişebilir.
- 12 saat boyunca sigara içmeyiniz. Sigara kanamayı artırır ve yara yerinin daha geç iyileşmesine sebep olur.
- Diş çekimini takiben hafif bir şişlik ortaya çıkabilir. Cerrahi operasyonlardan sonra daha belirgin bir şişlik olabilir. Oluşan şişliği minimale indirmek için operasyon yapılan bölgeye ilk gün 10 dak. aralıklarla dışarıdan buz kompresi yapılması önemlidir.
- Tükürülmemelidir. Aksi takdirde kanama artar ve pıhtı yerinden oynayabilir
- Operasyon yapılan tarafta yüzde renk değişikliği olabilir. Bu 1 hafta -10 gün içinde geçer.
- Reçete verilmişse, tarif edildiği şekilde kullanınız. İlaca bağlı rahatsızlığınızı, olursa, doktorunuza bildiriniz.
Operasyondan sonra bir rahatsızlık veya ağrı hissedilir mi? Pek çok kişi işlemden sonra operasyonun derecesine ve ağrıya karşı gösterdiği tepkiye bağlı olarak bir rahatsızlık hisseder. Doktorunuzun verdiği ilaçları zamanında almanız bu rahatsızlıkların azalmasında size yardımcı olacaktır.
Yüzde şişme, morarma olur mu? Operasyonun durumuna bağlı olarak yüzde şişme ve morarma olabilir. Benzer operasyonlarda bile kişiler arasında şişlik ve morluk derecesi farklı olabilmektedir. İlk günlerde yüzünüze uygulacağınız buz kompresi bu şişliğin az olmasına yardımcı olacaktır.
Okul veya işten ne kadar süre ayrı kalınması gerekir? Yara yerinin iyileşip, rahatsızlık hissinin geçmesi sizin ağrı eşiğinize, yaşınıza, genel sağlık durumunuza, ağrı kesicilere reaksiyonunuza, operasyonun derecesine ve operasyon sonrası bakımınıza bağlıdır. Genellikle gömülü yirmi yaş dişinin cerrahi çekiminde 1-2 gün okul veya işten uzak kalmak gerekir. Bu süre, hastanın operasyona gösterdiği tepkiye bağlı olarak uzayabilir. Basit yirmi yaş çekimlerinde çoğunlukla böyle bir zamana ihtiyaç yoktur.
Operasyondan sonra yara yeri iltaplanabilir mi? Yara yerinin kurcalanması, içine gıda artıklarının dolması, sigara kullanımı gibi nedenlerle çekim bölgesinde iltaplanma meydana gelebilir. Bu da ağrıya neden olur. Bölgenin oksijenli suyla temizlemesi ve uygun antibiyotik kullanımı ile bu şikayetler giderilir.
Çekimden sonra kanama olacak mı? Çekimden sonraki birkaç saatte tükürüğünüzde kan görmeniz normaldir. Bunun nedeni çekim yerinden gelen hafif bir kan sızıntısının ilk birkaç saat devam etmesidir. Ertesi sabah yastığınızda az miktarda açık renk kan da bulabilirsiniz bu durum da sıklılkla görülür ve normaldir. Cerrahi 20 yaş dişi çekimlerinden sonra ciddi kanama problemleriyle çok nadir karşılaşılır. Böyle bir durumda hemen hekiminiz ile iletişime geçmeniz gerekmektedir.
Kanamaya sebep olmamak için yapmanız gerekenleri iyi bilmeniz önemlidir:
- Asprin ve türevlerini operasyon öncesinde ve sonrasında kullanmayınız.
- Operasyon sonrası sıcaktan mümkün olduğunca uzak durun.
- Operasyon bölgesini emmeyin, dokunmayın ve görmek için aşırı hareketler yapmaktan kaçının.
- Tükürmeyin. Tükürdükçe oluşan kan pıhtısı bozulacağı için kanama devam eder.
- Operasyon bölgesine 20 dk. kadar gaz tampon ile baskı yapın. Kanama daha sonra da devam ederse yedek tampon ile bu uygulamaya devam edin.
Sigara içilebilir mi? Sigara yara iyileşmesini geciktirir ve operasyon bölgesinde iltihaplanmalara (alveolit) sebep olabilir. Operasyon bölgesi tamamen iyileşene kadar sigara içmemeniz tavsiye edilir (Bu süre an az 2 haftadır). Sigaradan tamamen vazgeçmeniz mümkün değilse olabildiğince az içmeniz iyileşme açısından çok önemlidir.
Apikal Rezeksiyon (Kök ucundaki iltahaplı dokunun alınması) Apikal rezeksiyon, dişin kemik içinde bulunan kök ucundaki iltahaplı kısmın cerrahi olarak alınmasıdır.
Kök ucunda, iltahaplı bir alan görüldüğünde ilk yapılacak işlem kanal tedavisidir. Fakat bazen kanal tedavisi bu iltahabın giderilmesinde tek başına yeterli olamaz ve hastanın şikayetleri devam eder. Böyle bir durumla karşılaşınca cerrahi olarak hasarlı dokunun ve kök ucunun alınması gerekir.
Hemisection Çok köklü dişlerde, hasarlı olan kökün alınması işlemidir. Daha sonra kalan sağlam kökün veya köklerin üzerine kuron restore edilerek dişin ağızda kalması sağlanır.
Sert (Kemik) ve Yumuşak Doku Grefti
Kemik grefti Ağzının herhangi bir bölgesindeki diş veya dişlerini uzun zaman önce kaybetmiş kişilerde, resorbsiyon denilen proses işlemeye başlar. Rezorbsiyon kemik dokusunda azalma erime olarak tarif edilebilir. Eriyen kemik dokusu bazen estetik sorunlar oluşturabildiği gibi (ön bölge diş kayıplarında görülen çökme) bazen de implant operasyonları için kemiği yetersiz hale sokar veya sağlık açısından problemler doğurur (dişeti hastalıklarındaki kemik erimeleri). Rezorbsiyona uğramış bölgedeki eksilme birkaç yolla elde edilebilen kemik dokusu ile tekrar arttırılabilir.
Küçük defektler için kemik bankalarında hazırlanan dondurulup kurutulmuş kemikler kullanılırken daha büyük defektlerde kişinin kendisinden (alınacak kemiğin büyüklüğüne göre) alınan kemik dokusu kullanılır. Kemik hücrelerinin canlı olduğu bu metodda başarı oranı daha yüksektir. Öte yandan kemik dokusunun alındığı bölgede de bir cerrahi işlem uygulandığından, operasyon alanları iki bölgeye çıkmaktadır. Her vaka için en ideali hastanın hekimi ile durumu ve alternatifleri konuştuktan sonra birlikte karar vermesidir.
Yumuşak doku grefti Bazı durumlarda kemik grefti yerleştirildiğinde üzerini örtecek ve iyileşmeyi sağlayacak yeterli dişeti dokusu bulunmaz. Ağızın başka yerlerinden (çoğunlukla damağın arka bölgesinden) alınan dişeti dokusu bu bölgeye getirilip dikilerek yumuşak dokuda bir artış elde edilir.